“Hukuk Bürosu tarafından ilgili kişinin kişisel verilerinin muhatabı ve tarafı olmadığı icra takibi ile ilgili işlemlerde hukuka aykırı olarak işlenmesi ve icra dosyasına ilişkin ilgili kişinin telefon numaralarına mesajlar gönderilmesi” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/03/2021 tarihli ve 2021/228 sayılı Karar Özeti

“Hukuk Bürosu tarafından ilgili kişinin kişisel verilerinin muhatabı ve tarafı olmadığı icra takibi ile ilgili işlemlerde hukuka aykırı olarak işlenmesi ve icra dosyasına ilişkin ilgili kişinin telefon numaralarına mesajlar gönderilmesi” hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/03/2021 tarihli ve 2021/228 sayılı Karar Özeti

Karar Tarihi : 11/03/2021
Karar No : 2021/228
Konu Özeti : : Hukuk Bürosu tarafından kişisel verilerinin muhatabı ve tarafı olmadığı icra takibi ile ilgili işlemlerde hukuka aykırı olarak işlenmesi ve icra dosyasına ilişkin ilgili kişinin telefon numaralarına mesajlar gönderilmesi

 

Kuruma intikal eden şikayette özetle ilgili kişinin şahsına ait telefon numaralarına çeşitli tarihlerde, muhatabı ve tarafı olmadığı icra dosyası ile ilgili (alacaklı telekomünikasyon şirketi adına hareket eden) hukuk bürosu tarafından mesajlar gönderildiği, söz konusu mesajlarla ilgili herhangi bir muhataplık sıfatının, mesajda bahsi geçen icra dosyasında ise alacaklı ya da borçluluk sıfatının bulunmadığı, bunun üzerine gerek alacaklı telekomünikasyon şirketi gerek avukat-hukuk bürosuna yaptığı başvuruya yasal süre içerisinde yanıt alamaması nedeniyle Kişisel Verileri Koruma Kuruluna şikâyette bulunulduğu belirtilmiştir.

Bu kapsamda başlatılan inceleme çerçevesinde söz konusu iddialara ilişkin veri sorumlusunun tespit edilebilmesini teminen alacaklı telekomünikasyon şirketi ve hukuk bürosundan savunması istenilmiştir. 

Şikayet edilen telekomünikasyon şirketinden alınan cevabi yazıda özetle; 

  • İlgili kişinin telefon numaralarına mesajları ileten avukat ile telekomünikasyon şirketi arasında Avukatlık Sözleşmesi akdedildiği, bahsi geçen Avukatlık Sözleşmesi uyarınca avukatın, bu sözleşme ve yasal takip prosedürleri kapsamında şirkete dair her türlü icra, dava, tahsilat ve takip işlemlerini yürüttüğü ve buna istinaden taraflarca sözleşmede belirlenen ücrete hak kazandığı ve avukat ile paylaşılan tek bilginin borçlu tüzel kişi bilgisi ile borç bilgisi olduğu,
  • Avukatın, hukuk bürosunda kendine özgü veri kayıt ortamında kendi belirlediği yöntemlerle ve vasıtalarla veri işleme faaliyetini gerçekleştirdiği, dolayısıyla şirket ile avukat arasında akdedilen vekâlet sözleşmesi uyarınca faaliyetlerini yürüten avukatın ayrı bir veri sorumlusu sıfatını haiz olup 6698 sayılı Kanun ve ikincil düzenlemeleri kapsamında gerçekleştireceği veri işleme faaliyetleri kapsamında şirketleri ile aynı yükümlülüklere sahip olduğu,
  • İlgili kişinin başvurusuna cevap verilmemesine ilişkin şirketin web sitesinde yer alan ve Kanunun 10 uncu maddesi kapsamında oluşturulmuş aydınlatma metninde ilgili kişilerin Kanunun “ilgili kişinin hakları” başlıklı 11 inci maddesi kapsamında başvurularını iletebilecekleri adreslere yer verildiği, ilgili kişinin söz konusu aydınlatma metninde belirtilen adreslerine/ilgili kanallarına herhangi bir başvurusunun bulunmadığının tespit edildiği, bu sebeple bahse konu taleplerinin değerlendirilemediği 

ifade edilmiştir.

Şikâyet ile ilgili olarak Kurumca istenilen savunmasına istinaden alacaklı telekomünikasyon şirketi adına hareket ettiği belirtilen avukat tarafından Kuruma intikal ettirilen cevap yazısında ise özetle;

  • İlgili kişi tarafından usulüne uygun olarak yapılan ve taraflarına tebliğ edilmiş bir başvurunun bulunmadığı, Tebligat Kanununun 32 nci maddesinde yer aldığı üzere tebliğ usule aykırı olmuş olsa dahi muhatabın tebliği öğrenmesi halinde tebliğin geçerli olacağı ancak taraflarına usulüne uygun bir tebligat yapılmadığından Kuruma şikayette bulunulmayacağı ve şikayetin incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı,
  • Borcun alacaklısı şirket ile aralarında vekâlet ilişkisi bulunduğu, bu itibarla alacaklı şirketin avukatlığı görevinin taraflarınca yürütüldüğü, aralarındaki vekâlet ilişkisi sebebiyle alacakların tahsil edilebilmesi için taraflarınca icra takipleri başlatıldığı ve avukat-müvekkil ilişkisi çerçevesinde tüm hukuki işlemlerin yürütüldüğü,  avukatlık mesleği gereğince Avukatlık Kanunu ve ilgili diğer tüm mevzuat çerçevesinde avukatların vekil olarak müvekkillerinin her türlü hak ve menfaatlerini gözetmek durumunda olduğu,
  • Şikayete konu icra dosyası ve borcun tahsili açısından dosya borçlusu şirket hakkında yapılan araştırma neticesinde Ticaret Sicil Gazetesi üzerinden borçlu şirketin ortağı olarak ilgili kişinin ismine ulaşıldığı, Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından yetkilendirilmiş rehberlik hizmeti sağlayan bir kuruluşun sunduğu hizmetten yararlanarak ilgili kişinin telefon numaralarına ulaşıldığı ve borçlu şirket yetkililerine borcun bildirildiği, kişilerin telefon numaralarına ulaşılmasının ardından şirket borcundan dolayı ortakların sorumlu olduğu iddiasında hiçbir zaman bulunulmadığı yalnızca şirket borcundan dolayı şirket yetkililerine borç bildirildiği, söz konusu telefon numaralarının Avukatlık Kanununun 35/A maddesi gereğince uzlaşı sağlamak amacıyla arandığı ve mesaj gönderildiği, bununla birlikte, müvekkilin hukuki menfaatlerini korumak adına borçlunun iletişim bilgilerine ulaşma çabasının hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği 

hususları belirtilmiştir. 

Konuya ilişkin olarak yapılan değerlendirme neticesinde Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/03/2021 tarih ve 2021/228 sayılı Kararı ile;

  • Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinde “kişisel veri”nin, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi, “veri sorumlusu”nun, kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi, “kişisel verilerin işlenmesi”nin  ise kişisel verilerin tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla elde edilmesi, kaydedilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi, değiştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması, aktarılması, devralınması, elde edilebilir hale getirilmesi, sınıflandırılması ya da kullanılmasının engellenmesi gibi veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlem olarak tanımlandığı,
  • Kanunun “Kişisel Verilerin İşlenme Şartları” başlıklı 5 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemeyeceği, (2) numaralı fıkrasında ise kanunlarda açıkça öngörülmesi, fiili imkansızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması, bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması, veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması, bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması ve ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması şartlarından birinin varlığı halinde, ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerin işlenmesinin mümkün olduğu hükümlerinin yer aldığı, 
  • Kanunun 12 nci maddesinde “(1) Veri sorumlusu; a) kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesini önlemek, b) kişisel verilere hukuka aykırı erişilmesini önlemek, c) kişisel verilerin muhafazasını sağlamak amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri almak zorundadır. (2) Veri sorumlusu, kişisel verilerin kendi adına başka bir gerçek veya tüzel kişi tarafından işlenmesi halinde, birinci fıkrada belirtilen tedbirlerin alınması hususunda bu kişilerle birlikte müştereken sorumludur. (3) Veri sorumlusu, kendi kurum veya kuruluşunda, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını sağlamak amacıyla gerekli denetimleri yapmak veya yaptırmak zorundadır…” hükümlerine yer verildiği,
  • Somut olayda, Kuruma iletilen yasal takip otomasyon sistemlerine ilişkin ekran görüntülerinde yalnızca borçlu olan tüzel kişinin bilgisinin yer aldığı, herhangi bir iletişim bilgisinin yer almadığı görüldüğünden alacaklı telekomünikasyon şirketinin şikâyete konu olayda veri sorumlusu sıfatını haiz olmadığı, 
  • Bu doğrultuda veri sorumlusunun, vekil sıfatıyla taraflarına devredilen icra dosyası kapsamındaki veri işleme süreçlerinde serbestçe karar verme yetkisine sahip olan ve ilgili kişinin şikâyetine konu kişisel verilerinin işleme amaç ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan hukuk bürosu adına hareket eden ilgili avukat olduğu, 
  • Avukatların müvekkilleri adına, müvekkilin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla hareket ettiği durumlarda Avukatlık Kanunundan kaynaklanan yükümlülükleri ve yürütmekte olduğu icra işlemleri bakımından İcra İflas Kanunu ve ikincil mevzuat düzenlemelerinden kaynaklanan hukuki yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla borçluya ait bilgileri, kanuna uygun olarak işleme ve ilgili birim/mercilere bildirme yetkisi olduğu ve bu bağlamda işlediği kişisel verileri Kanunun 5 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası çerçevesinde ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlemesinin kanuna uygun olduğu,
  • İlgili kişinin borçlu Şirket ile olan ilişkisine ilişkin, veri sorumlusunun yazı ekinde ilettiği Ticaret Sicil Gazetesinden ilgili kişinin borçlu Şirketin ortağı olduğunun görüldüğü, ancak bu kapsamda yapılan incelemede, ilgili kişinin hissesini devrettiği ve Şirket ortaklığının son bulduğunun değerlendirildiği, borçlu Şirket ortaklığının son bulduğu bilgisinin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği,
  • İncelemeye konu olayda, ilgili kişinin borçlu Şirket ortaklığının son bulduğu bilgisinin 31.03.2015 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, ancak borçlu Şirketin icra takibine ilişkin mesajların ilgili kişiye 2019 tarihinde gönderildiği hususları göz önünde bulundurulduğunda bu süre zarfında veri sorumlusu tarafından Ticaret Sicil Gazetesi üzerinden yapılan araştırmada ilgili kişinin borçlu Şirket ortaklığının son bulduğu bilgisine de ulaşabileceği sonucuna varıldığı,
  • İlgili kişi tarafından gönderilen başvuru dilekçesi ve dilekçenin tebliğine ilişkin PTT Gönderi Takip belgesinin incelenmesi neticesinde, başvurusunun veri sorumlusuna teslim edildiğinin anlaşıldığı

değerlendirmelerinden hareketle, 

  • Alacaklı telekomünikasyon şirketinin veri sorumlusu sıfatını haiz olmadığı değerlendirildiğinden hakkında yapılacak bir işlem olmadığına, 
  • Veri sorumlusu sıfatını haiz olduğu değerlendirilen avukat tarafından halihazırda herhangi bir ilgisinin bulunmadığı borçlu şirketin icra takibine ilişkin mesajlar gönderilmesi suretiyle ilgili kişinin kişisel verisi olan telefon numaralarının işlenmesinin Kanunun 5 inci maddesinde sayılan işleme şartlarından herhangi birine dayanmadığı değerlendirildiğinden Kanunun 12 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi kapsamında kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri alma yükümlülüğünü yerine getirmediği kanaatine varılan veri sorumlusu avukat hakkında Kanunun 18 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca idari para cezası uygulanmasına,
  • İlgili kişilerin başvurularına Kanunun ilgili maddeleri ile Veri Sorumlusuna Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Tebliğe uygun bir cevap verilmesi kapsamında gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi hususunda veri sorumlusunun talimatlandırılmasına

karar verilmiştir.