Kamu tüzel kişiliğini haiz Birlik tarafından ilgili kişinin kişisel verilerini içeren belgelerin Birliğin vekili tayin edilen avukat ile paylaşılması ve müteakiben söz konusu belgelerin avukat tarafından Baroya aktarılması hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 18/05/2022 tarihli ve 2022/489 sayılı Karar Özeti

Kamu tüzel kişiliğini haiz Birlik tarafından ilgili kişinin kişisel verilerini içeren belgelerin Birliğin vekili tayin edilen avukat ile paylaşılması ve müteakiben söz konusu belgelerin avukat tarafından Baroya aktarılması hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 18/05/2022 tarihli ve 2022/489 sayılı Karar Özeti

Karar Tarihi : 18/05/2022
Karar No : 2022/489
Konu Özeti : Kamu tüzel kişiliğini haiz Birlik tarafından ilgili kişinin kişisel verilerini içeren belgelerin Birliğin vekili tayin edilen avukat ile paylaşılması ve müteakiben söz konusu belgelerin avukat tarafından Baroya aktarılması

 

İlgili kişinin şikâyetlerinde özetle; 

  • Kendisinin avukatlık mesleğini icra ettiği, kamu tüzel kişiliğini haiz Birlik ile arasındaki hukuki danışmanlık ve avukatlık sözleşmesinin fesih görüşmeleri sırasında kendisini Birlik vekili olarak tanıtan bir avukatın ilgili kişiyi aradığı ve sözleşmeyi feshetmesini istediği, 
  • Bunun üzerine Birlik ile konu hakkındaki görüşmeleri devam ederken kendisini Birlik vekili gibi tanıttığı ve avukatlık meslek etiğine uygun olmayacak şekilde konuşması nedeniyle hakkında disiplin soruşturması yapılmasını teminen ilgili kişinin söz konusu avukatı Baroya şikâyet ettiği 
  • Avukatın Baro Başkanlığına sunduğu savunması ile ilgisi olmayan, sadece Birlikte asılları bulunan ve danışmanlık sözleşmesi kapsamında Birliğe kesilen serbest meslek makbuzu ve stopaj ödeme listesinin fotokopilerine savunma dilekçesi ekinde yer verdiği, bunun üzerine ilgili kişinin söz konusu avukata ve Birliğe başvuruda bulunduğu ancak yanıt alamadığı 

belirtilerek 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (Kanun) kapsamında gerekli işlemlerin yapılması talep edilmiştir.

Konuya ilişkin başlatılan inceleme çerçevesinde şikâyet edilen Birliğin ve avukatın ayrı ayrı savunması talep edilmiş olup veri sorumlusu Birliğin cevabi yazısında özetle;

  • İlgili kişinin kurumlarına yapmış olduğu başvuruya cevap verilmediği hususunun gerçeği yansıtmadığı, ilgili kişiye ihtar ile cevap verildiği, 
  • Birlik Başkanlığı ile danışmanlık sözleşmesi kapsamında kesilen ve ilgili kişinin kişisel verilerini içeren stopaj ödeme listesinin fotokopilerinin Avukatlık Kanunu’na dayanılarak şikâyet edilen avukat ile paylaşıldığı, 
  • Söz konusu dönemde kurum vekili olarak görev yapan başka bir avukat tarafından verilen yetki belgesi kapsamında şikâyet edilen avukatın da kurum vekili olarak görevini ifa ettiği, bu hususun Avukatlık Kanunu’nun 56’ncı maddesinin (5) numaralı fıkrasında açıkça düzenlendiği, Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliği’nin 18’inci maddesinde “Avukatlar veya avukatlık ortaklıkları, başkasını tevkil etme yetkisini taşıdıkları tüm vekaletnameleri kapsayacak şekilde tek bir genel ya da ayrı ayrı özel yetki belgesi düzenleyerek; bir başka avukatı veya avukatlık ortaklığını müvekkilleri adına vekil tayin edebilirler. Vekaletname hükmünde olan bu yetki belgesi; tüm yargı mercileri ile resmi ve özel kişi, kurum ve kuruluşlar için hukuken vekaletname işlev ve etkisi taşır.” hükmüne yer verildiği,
  • İlgili kişi tarafından şikâyet edilen avukat aleyhine Baro Başkanlığına yapılan şikâyet doğrultusunda serbest meslek makbuzunun ve stopaj ödeme listesinin savunmaların delili mahiyetinde sunulduğu, Türk Borçlar Kanunu’nun 502’nci maddesi ve Avukatlık Kanunu hükümleri kapsamında şikâyet edilen avukat ile kurumları arasında vekalet sözleşmesi kurulduğu, bu kapsamda söz konusu belgelerin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (Kanun) 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (c) bendindeki açık rıza hususunun istinası niteliğini haiz olduğu

belirtilmiştir.

Şikâyete istinaden savunması istenen avukatın cevabi yazısında ise özetle; 

  • İlgili kişinin başvurusuna Birlik tarafından yanıt verildiği, ilgili kişinin söz konusu başvuru konusuna ilişkin bilgilendirildiği için tekrar aynı sorulara cevap verilmesinde hukuki bir yararın bulunmadığı, 
  • Avukatlık Kanunu kapsamında hazırlanmış olan “yetki belgesi” ile Birliği temsil yetkisinin bulunduğu, yapılan tüm işlemlerin bu yetki belgesine dayanılarak gerçekleştirildiği, ilgili belge ve bilgilerin iddia edildiği gibi üçüncü kişilerle paylaşılmasının söz konusu olmadığı,
  • İlgili kişi ile müvekkili Birlik arasında avukatlık sözleşmesine dayalı bir ilişkinin bulunduğu dönemde ilgili kişinin Birliği stopajlı faturalar keserek zarara uğrattığı, bu kapsamda detaylı bir inceleme yapılması amacıyla şikâyete konu bilgi ve belge fotokopilerinin fiziki dosya şeklinde tarafına verildiği, bu süreçte ilgili kişi tarafından Baroya asılsız iddialara dayanan bir şikâyette bulunulduğu, bu çerçevede savunma hakkını kullanmak ve iddialarını desteklemek için zaruri olması nedeniyle söz konusu stopaj listesi ve makbuz örneklerinin savunma dilekçesine eklendiği,
  • Kanun’un 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (c) ve (e) bentleri ile 28’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (c) bendi göz önüne alındığında söz konusu bilgi ve belgelerin savunmaya dayanak olarak Baro’ya sunulmasının Kanun hükümlerine aykırılık oluşturmadığı

belirtilmiştir. 

Konuya ilişkin yapılan inceleme neticesinde, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 18/05/2022 tarihli ve 2022/489 sayılı Kararı ile;

  • Kanun’un 3’üncü maddesinde “veri sorumlusu”nun “kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı, veri sorumlusunun veri işleme faaliyetinin genel anlamda “neden” ve “nasıl” yapıldığını belirleyen kişi olduğu, “hangi kişisel verilerin toplanacağı, kişisel verilerin hangi amaçlarla işleneceği, hangi kişilerin kişisel verisinin toplanacağı, kişisel verilerin kimlere, hangi amaçla aktarılacağı, kişisel verilerin hangi süre ile saklanacağı” konularındaki kararların ancak veri sorumlusu tarafından alınabildiği,
  • Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin “Muhakemat hizmeti temini” başlıklı 5’inci maddesinin (3) numaralı fıkrasının “Birinci ve ikinci fıkraya göre muhakemat hizmetlerinin temin edilememesi veya özel uzmanlık gerektirdiği Cumhurbaşkanlığında Cumhurbaşkanı veya Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanının, bakanlıklarda ilgili bakanın onayı ile belirlenen hallerde muhakemat hizmetlerini yürütmek üzere Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesine göre doğrudan temin usulüyle serbest avukatlardan veya avukatlık ortaklıklarından hizmet satın alınabilir.” hükmünü haiz olduğu, 
  • Serbest Avukatlardan Hizmet Satın Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 4’üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise “İdareler, muhakemat hizmetlerini kendi hukuk birimlerinden, bakanlıklarından veya bağlı kuruluşlarından ve Maliye Bakanlığından temin edemediği ya da hizmetin özel uzmanlık gerektirdiği ilgili bakan onayı ile belirlendiği hallerde, serbest avukatlardan hizmet satın alabilir.” hükmüne yer verildiği, 
  • Öte yandan Avukatlık Kanunu’nun 56’ncı maddesinin (5) numaralı fıkrasında “Avukatlar veya avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekâletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekâletname yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki belgesi vekâletname hükmündedir.” hükmüne yer verildiği, Avukatlık Kanunu Yönetmeliği’nin 18’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında “Avukatlar veya avukatlık ortaklıkları, başkasını tevkil etme yetkisini taşıdıkları tüm vekaletnameleri kapsayacak şekilde tek bir genel ya da ayrı ayrı özel yetki belgesi düzenleyerek; bir başka avukatı veya avukatlık ortaklığını müvekkilleri adına vekil tayin edebilirler. Vekaletname hükmünde olan bu yetki belgesi; tüm yargı mercileri ile resmi ve özel kişi, kurum ve kuruluşlar için hukuken vekaletname işlev ve etkisi taşır.” hükmünün düzenlendiği, 
  • Somut olayda, ilgili kişinin Birlik ile arasındaki hukuki danışmanlık sözleşmesinin feshedilmesinin ardından Birliğin anlaştığı avukatın düzenlediği yetki belgesi ile şikâyet edilen avukatın da Birliğin vekili konumuna geldiği, şikâyet edilen avukatın Birliğin vekili sıfatıyla ilgili kişiyi aradığı, söz konusu görüşme esnasında yaşanan anlaşmazlık sonucunda ilgili kişinin şikâyete konu avukatı, avukatlık meslek kurallarına aykırı davranışları nedeniyle Baroya şikâyet ettiği, bu olay sonucunda şikâyet edilen avukatın Baroya sunduğu dilekçe ekinde ilgili kişinin kişisel verilerini içeren belgelere de yer verdiği ve söz konusu belgeleri Birlikten edindiği hususları ile ilgili kişinin Birlik ile anılan avukatı ayrı ayrı şikâyet ettiği,
  • Veri sorumlusunun tespiti kapsamında Birliğin kendi nezdinde bulunan ilgili kişinin kişisel verilerini içeren belgeleri hukuki danışmanlık hizmeti aldığı şikâyet edilen avukat ile paylaşması kapsamında kişisel verilerin işleme amaç ve vasıtasını belirlediğinden hareketle veri sorumlusu sıfatını haiz olduğu, diğer taraftan Birlik ile aralarındaki sözleşme kapsamında işin gereği olarak ilgili kişinin kişisel verilerini içeren şikâyet konusu belgeleri elde ederek daha sonra ilgili kişiyle yaşadığı anlaşmazlık sonrasında söz konusu belgeleri Baroya ileten dolayısıyla kişisel verilerin işlenmesinde amaç ve yöntemi belirleyen şikâyet edilen avukatın da somut olay nezdinde veri sorumlusu sıfatını haiz olduğu, 
  • Kanun’un “Kişisel verilerin işlenme şartları” başlıklı 5’inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemeyeceği, (2) numaralı fıkrasında ise kanunlarda açıkça öngörülmesi, fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması, bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması, veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması, bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması ve ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması şartlarından birinin varlığı halinde, ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerin işlenmesinin mümkün olduğu hükümlerinin yer aldığı,
  • Birliğin ilgili kişinin kişisel verilerini içeren belgeleri, yetki belgesi ile Birliğin vekili tayin edilen şikâyet edilen avukat ile paylaşması kapsamında; Birliğin kamu tüzel kişiliğini haiz bir kurum olarak özel kanun ile taraflarına hasredilen görevleri yerine getirmeleri sürecinde dışarıdan avukatlık hizmeti aldıkları ve bu durumda hizmet aldıkları şikâyet edilen avukat ile ilgili kişiye ait kişisel verileri içeren belgeleri paylaşmalarının Kanun’un 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendinde yer alan “Bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması” şartı çerçevesinde değerlendirildiği,
  • Veri sorumlusu sıfatını haiz şikâyet edilen avukatın Baroya sunduğu savunma dilekçesi ekinde ilgili kişiye ait kişisel verileri içeren belgelere de yer vermesine ilişkin olarak Birliğin “yetki belgesi” kapsamında temsil yetkisinin bulunduğu, ilgili belge ve bilgilerin iddia edildiği gibi üçüncü kişilerle paylaşılmasının söz konusu olmadığı, savunma hakkını kullanmak ve iddialarını desteklemek için zaruri olması nedeniyle stopaj listesinin ve makbuz örneklerinin ek olarak savunma dilekçesinde yer aldığı beyanlarından hareketle veri sorumlusu sıfatını haiz avukatın ilgili kişinin kişisel verilerini içeren belgeleri yürütülen soruşturma kapsamında Baroya aktarmasının Kanun’un 8’inci maddesine uygun olarak Kanun’un 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendi çerçevesinde gerçekleştirildiği kanaatine varıldığı

değerlendirmelerinden hareketle;

  • Birlik Başkanlığının ilgili kişinin kişisel verilerini içeren belgeleri Birliğin vekili tayin edilen avukat ile paylaşması ile ilgili olarak; Birliğin kamu tüzel kişiliğini haiz bir kurum olarak taraflarına hasredilen görevleri yerine getirmeleri sürecinde dışarıdan avukatlık hizmeti aldıkları ve bu durumda söz konusu avukat ile ilgili kişiye ait kişisel verileri içeren belgeleri paylaşmalarının Kanun’un 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendi çerçevesinde değerlendirilebileceği kanaatine varıldığından ilgili kişinin Birlik hakkındaki şikâyeti ile ilgili olarak Kanun kapsamında yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığına,
  • Veri sorumlusu sıfatını haiz avukatın ilgili kişinin kişisel verilerini içeren belgeleri yürütülen soruşturma kapsamında Baroya aktarmasının Kanun’un 8’inci maddesine uygun olarak Kanun’un 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (e) bendi çerçevesinde gerçekleştirildiği kanaatine varıldığından ilgili kişinin söz konusu avukat hakkındaki şikâyeti ile ilgili olarak Kanun kapsamında yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığına

karar verilmiştir.