“Bir sigorta şirketi tarafından hizmetin açık rıza şartına bağlanması hakkındaki ihbar” ile ilgili olarak Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 20/04/2021 tarihli ve 2021/389 sayılı Karar Özeti

“Bir sigorta şirketi tarafından hizmetin açık rıza şartına bağlanması hakkındaki ihbar” ile ilgili olarak Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 20/04/2021 tarihli ve 2021/389 sayılı Karar Özeti

Karar Tarihi : 20/04/2021
Karar No : 2021/389
Konu Özeti : Bir sigorta şirketinin hizmeti açık rıza şartına bağlaması hakkında ihbar

 

Kuruma intikal eden bir ihbarda; ihbar eden ilgili kişinin bir sigorta şirketinden (Şirket) bireysel emeklilik sözleşmesi (BES) yaptırdığı, Şirketin internet sayfasından poliçe bilgilerine ulaşmak için giriş yapmaya çalıştığında bir onay kutucuğu sunularak kişisel verilerin işlenmesine rıza göstermek zorunda bırakıldığı, bu kutucuğu işaretlememesi halinde hiçbir işlem yapamayacağının anlaşıldığı, ancak kişisel verilerinin işlenmesine onay vermek zorunda bırakılmasının hukuka aykırı olduğu belirtilerek 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (Kanun) kapsamında gereğinin yapılması talep edilmiştir.

Konuya ilişkin başlatılan inceleme çerçevesinde veri sorumlusundan savunması istenilmiş olup, alınan cevabi yazıda özetle,

  • İnternet sayfası üzerinden müşterinin kim olduğunun anlaşılması, kimlik doğrulamasının yapılabilmesi, tazminat taleplerinin alınabilmesi, poliçe/sözleşme ve teminatlarının kontrolü, hasar takibi, müşteri talebi doğrultusunda ya da otomatik olarak müşteriye e-posta ile bilgilendirme yapılması amaçlarına yönelik müşterilere ait kişisel veri ve özel nitelikli kişisel verilerin işlenebildiği, bu kişisel verilerin ise kimlik numarası, telefon numarası, doğum tarihi, baba adı, kişiye ait sağlık bilgileri, sağlık hizmeti faturaları ve buna bağlı sağlık harcama bedeli talepleri, e-posta adresi olarak sıralanabileceği ve bu verilerin Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, ilgili kişinin açık rızası olması halinde ve yine anılan maddenin ikinci fıkrasına göre açık rızanın aranmayacağı tahdidi olarak belirtilen hallerde Kanuna uygun olarak işlendiği,
  • İnceleme konusu olan uygulamanın ilgili hizmetlerin verildiği tek mecra olmadığı ve söz konusu hizmetlerin kişisel verilerin işlenmesinde alınan açık rıza şartına bağlanmadığı,
  • Şirketin hem kişisel verilerin korunmasına ilişkin mevzuat çerçevesinde hem de ticari elektronik iletiler hakkında mevzuat gereği, kişisel verileri işleme kapsam ve koşulları konusunda ilgilileri aydınlatma/bilgilendirme ve gerektiğinde bu aydınlatmanın yapıldığını da ispat etme yükümlülüğü bulunduğu, bu sebeple uygulama girişinde ilgililere aydınlatma metni iletildiği, sağlık verileri başta olmak üzere yukarıda belirtilmiş olan kişisel verilerin işlenmesi söz konusu olabileceğinden, bir kez sisteme bağlanan bir kullanıcının, web üzerinden sunulmakta olan başka hizmet(ler)i de almak isteyebileceğinin önceden öngörülmesi mümkün olmadığından, açık rıza talep edilmesi gerektiğinin düşünüldüğü,
  • Şirket tarafından internet sayfası üzerinden sunulmakta olan ürün ve hizmetlere asıl erişimin Türkiye'nin hemen her noktasında faaliyet gösteren sigorta acenteleri aracılığı ile sağlandığı, çağrı merkezinin de müşterilere kesintisiz olarak hizmet verdiği; ayrıca, başka bir alternatif olarak da Şirketin kurumsal internet sayfası ve mobil uygulamaları ile müşterilere bir takım ürünlere elektronik ortamdan da erişme imkânı sunulduğu, dolayısıyla Şirketin internet sayfası üzerinden sunulan çeşitli hizmetlere ulaşılabilecek başka mecra ve kanalların da mevcut olduğu, 
  • Şirketin açık rıza bildirimi ve aydınlatma bildirimlerinin internet sayfasında yer alan iki ayrı linkte yer aldığı

ifade edilmiştir.

Söz konusu ihbar dilekçesindeki iddialar, veri sorumlusunun savunması ve ilgili mevzuat hükümlerinin birlikte incelenmesi neticesinde Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 20/04/2021 tarih ve 2021/389 sayılı Kararı ile;

A. Aydınlatma Metninin Mevzuata Uygunluğuna İlişkin Olarak:

  • 6698 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi uyarınca kişisel verilerin elde edilmesi sırasında veri sorumlusu veya yetkilendirdiği kişinin ilgili kişileri kişisel verilerin işlenme faaliyeti hakkında anılan maddede yer verilen unsurları içerecek şekilde bilgilendirmesi ve bu kapsamda, Kanunun 10 uncu maddesinde yer alan aydınlatma yükümlülüğünün, Aydınlatma Yükümlülüğünün Yerine Getirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Tebliğ) hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesi gerektiği, 
  • Tebliğin 4 üncü maddesinde; aydınlatma yükümlülüğünün kapsamının, 5 inci maddesinde ise veri sorumlusunun aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirirken uyması gereken hususların düzenleme altına alındığı,
  • Sigorta faaliyetleri çerçevesinde sigortacının müşteriye karşı olan yükümlülüklerini ifa edebilmesi için çeşitli kişisel verilerin işlenmesi gerekli olabileceğinden, söz konusu kişisel verilerin işlenmesinde Kanuna ve Tebliğe uygun aydınlatmanın yapılmasının önem arz ettiği, Şirketin cevabi yazısında belirttiği linklerde, “Online İşlemler” sayfasında sisteme giriş için doldurulması gereken kutucukların alt kısmında “Gizlilik ve Kişisel Verilerin Korunması Esasları’nı okudum, kabul ediyorum. Burada paylaşmış olduğum kişisel/özel nitelikli kişisel verilerimin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve sair mevzuat çerçevesinde işlenmesine açık rıza veriyorum.” ifadesine yer verildiği, “Gizlilik ve Kişisel Verilerin Korunması Esasları” ibaresinin üzerine tıklandığında ise aydınlatma metninin açıldığının tespit edildiği, veri sorumlusunun cevabi yazısında belirtilmiş olan her iki linkte de yer alan aydınlatma metinleri incelendiğinde, söz konusu metinlerin birebir aynı olduğunun anlaşıldığı,
  • Bu çerçevede her iki aydınlatma metninde de “D-Kişisel Verileriniz Toplama Yöntemi ve Hukuki sebebi” başlığı altında “Sigorta poliçeleri ve emeklilik sözleşmelerinin taraflarına ait kişisel/özel nitelikli kişisel veriler; acentelerimiz, internet uygulamalarımız ve çağrı merkezimiz aracılığı ile doğrudan doğruya sizlerden ve sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi için kamu kurumları tarafından tarafımıza erişim yetkisi verilen veri tabanlarından derlenmektedir.” ifadelerine yer verildiğinin görüldüğü, 
  • Metnin devamında kişisel verileriniz, “6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve sair mevzuat çerçevesinde sadece sigortacılık faaliyetlerinin yürütülmesi amacı ile ve bu amacın gerektirdiği yasal sürelerle sınırlı olarak işlenmektedir.” şeklinde açıklama yapıldığı, ancak Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde de düzenlendiği üzere, Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “hukuki sebep”ten kastın, aydınlatma yükümlülüğü kapsamında kişisel verilerin Kanunun 5 ve 6 ncı maddelerinde belirtilen işleme şartlarından hangisine dayanılarak işlendiği olduğu, bu anlamda hukuki sebep olarak Kanunda düzenlenen 5 inci veya 6 ncı maddelerden hangisine veya hangilerine dayanıldığına ilişkin bir bilgilendirmede bulunulmadığının anlaşıldığı, 
  • Bununla birlikte, mezkûr metnin “C-Kişisel Verilerinizi Kimlere ve Hangi Amaçla Aktarıyoruz?” başlığı altında geçen “sigortacılık ve sair mevzuat” ibaresinin muğlak olduğu, zira kişisel verilerin aktarımı hangi mevzuat kapsamında gerçekleştiriliyor ise ayrı ayrı açıkça belirtilmesi gerektiği, ayrıca metinde yer alan kurum ve kuruluşların isimlerinin de güncellenmediğinin anlaşıldığı,
  • Diğer taraftan, ihbar edenin başvurusuna konu online sisteme veri sorumlusunun hizmetlerinden faydalanmak amaçlı üyelik kurulduktan sonra müşteriye ait TC kimlik numarası ile cep telefonu numarasının girilmesi sureti ile giriş yapılabildiğinin görüldüğü, sisteme giriş için doldurulması gereken kutucuğun alt kısmında yer alan “Gizlilik ve Kişisel Verilerin Korunması Esasları’nı okudum, kabul ediyorum. Burada paylaşmış olduğum kişisel/özel nitelikli kişisel verilerimin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve sair mevzuat çerçevesinde işlenmesine açık rıza veriyorum.” ifadesine yer verildiği, dolayısıyla tek bir kutucuk işaretlendiğinde ilgili kişinin hem aydınlatma metnine hem de kişisel verilerinin işlenmesine onay verdiği, ancak Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine göre, kişisel veri işleme faaliyetinin açık rıza şartına dayalı olarak gerçekleştirilmesi halinde, aydınlatma yükümlülüğü ve açık rızanın alınması işlemlerinin ayrı ayrı yerine getirilmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı, dolayısıyla kişisel verilerin işlenmesinin hukuki sebebinin açık rıza olduğu durumlar için ayrı bir açık rıza metninin de oluşturulması gerektiği 

B. Açık Rızanın Hizmet Şartına Bağlanıp Bağlanmadığına İlişkin Olarak:

  • Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde açık rızanın, “belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirilmeye dayanan ve özgür iradeyle açıklanan rıza” şeklinde tanımlandığı, bu anlamda açık rızanın öncelikle belirli bir konuya ilişkin ve o konu ile sınırlı olarak verilmesi bu doğrultuda veri sorumlusu tarafından açık rıza beyanının hangi konuya ilişkin olarak istenildiğinin açıkça ortaya konulması gerektiği, diğer bir deyişle, açık rıza beyanının genel nitelikte olmaması, belirli bir konuya özgülenmiş ve o konu ile sınırlı olması gerekmekte olup, açık uçlu veri işleme faaliyetlerine ilişkin rıza alınamayacağı, bununla birlikte, açık rıza bir irade beyanı olduğundan, kişinin özgür bir şekilde rıza gösterebilmesi için, neye rıza gösterdiğini de bilmesi gerektiği ayrıca kişinin sadece konu üzerinde değil, aynı zamanda rızasının sonuçları üzerinde de tam bir bilgi sahibi olmasının beklenildiği, bu sebeple, bilgilendirmenin, veri işleme ile ilgili bütün konularda açık ve anlaşılır bir biçimde gerçekleştirilmesi ve mutlaka verinin işlemesinden önce yapılmasının önem arz ettiği, diğer yandan, açık rızanın geçerlilik kazanabilmesi için kişinin yaptığı davranışın bilincinde ve kendi kararı olması gerektiği, bu çerçevede açık rızanın özgür iradeyle açıklanması gerektiğinden, herhangi bir ürün ve/veya hizmetin sunumunun da (ya da herhangi bir üründen ve/veya hizmetten yararlandırılması) ilgili kişi tarafından açık rıza verilmesi şartına bağlanmaması, tarafların eşit konumda olmadığı veya taraflardan birinin diğeri üzerinde etkili olduğu durumlarda rızanın özgür iradeyle verilip verilmediğinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiği,
  • Diğer taraftan, kişisel verilerin işlenme şartlarının düzenlendiği Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında; kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemeyeceği, bununla birlikte ikinci fıkrasında belirtilen şartlardan (-Kanunlarda açıkça öngörülmesi, -Fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması, -Bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması, -Veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması, -İlgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması, -Bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması, -İlgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması) birinin varlığı halinde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerinin işlenmesinin mümkün olduğunun hükme bağlandığı,
  • Bununla birlikte, Kanunun “Genel ilkeler” başlıklı 4 üncü maddesinde, kişisel verilerin ancak bu Kanunda ve diğer kanunlarda öngörülen usul ve esaslara uygun olarak işlenebileceği, bu çerçevede kişisel verilerin işlenmesinde “a) Hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma. b) Doğru ve gerektiğinde güncel olma. c) Belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme. ç) İşlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma. d) İlgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme.” şeklinde sayılan ilkelere uyulmasının zorunlu olduğunun düzenleme altına alındığı, anılan madde hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, kişisel verilerin işlenmesinde her hal ve şartta Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan genel ilkelere uyulmasının hukuki bir gereklilik olduğu,
  • Öte yandan, 4682 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun (4682 sayılı Kanun) “Emeklilik sistemine katılma ve emeklilik sözleşmesi” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre;

     “(…) Sisteme katılmak için şirket ile emeklilik sözleşmesi akdedilir. Emeklilik sözleşmesi; şirket nezdinde bireysel emeklilik hesabı açılması, hesaba katkı payı ödenmesi, ödenen katkı paylarının tercih edilen fonlarda yatırıma yönlendirilmesi ve hesapta biriken paraların hak sahiplerine ödenmesine ilişkin esas ve usuller ile tarafların bu kapsamdaki diğer hak ve yükümlülüklerini düzenleyen sözleşmedir. Emeklilik sözleşmesi, katılımcı ile bireysel emeklilik sözleşmesi şeklinde veyahut bir istihdam ilişkisine dayalı olarak veya katılımcı adına bir kuruluş ile grup emeklilik sözleşmesi şeklinde yapılabilir. Emeklilik sözleşmesine ve emeklilik sözleşmesinde bulunacak hususlara ilişkin esas ve usuller Kurulun görüşü alınarak Müsteşarlık tarafından belirlenir.

    hükmünün düzenlendiği, 09.11.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliğin (BES Yönetmeliği) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (z) bendine göre teklif formunun, emeklilik planına, plan kapsamında sunulan fonlara, yapılan kesintilere, katkı payı tutarına, emeklilik sözleşmesinin taraflarına ve katılımcının yatırım tercihlerine ilişkin hususlar ile benzeri bilgileri içeren form olarak tanımlandığı, yine, anılan Yönetmeliğin “Bilgilendirme, teklif ve sözleşmenin düzenlenmesi” başlıklı 5 inci maddesinde;

    Bilgilendirme, teklif ve sözleşmenin düzenlenmesi

    MADDE 5 – (1) Şirket, bireysel emeklilik sistemine girmek isteyenlere, sisteme girme kararını etkileyebilecek hususlar hakkında bilgi verir; dürüstlük ilkeleri çerçevesinde, emeklilik sözleşmesinin müzakeresi ve düzenlenmesi sırasında katılımcıya veya sözleşmeyi düzenleyen sponsora veya işverene sistemin işleyişine ilişkin teknik konularda yardımcı olur, tarafların hak ve yükümlülüklerine ilişkin gerekli her türlü bilgiyi sağlar, yanıltıcı her türlü hâl ve davranıştan kaçınır. Bakanlık ilgililere yapılacak bilgilendirmenin asgari içeriğini ve yöntemini belirler.
    (2) Şirket, kişinin emekliliğe yönelik beklentilerine, gelir düzeyine ve yaşına uygun bir emeklilik planı teklifi sunar. (…)

    hükmünün yer aldığı, 

  • Bu çerçevede, veri sorumlusunun internet sitesinde yer alan “Bireysel Emeklilik Sözleşmesi Teklif Formu”nun (Teklif Formu) incelenmesinden “İnternet Ortamında Sunulacak Hizmetlere İlişkin Hükümler” başlığı altında yer verilen ifadelerden ilgili kişi ile veri sorumlusu arasında akdedilen Hizmet Sözleşmesi ile ihbar konusu uygulamanın kullanımında talep edilen verilerin veri sorumlusunun internet üzerinden sunduğu hizmetlerde şifre dışında geliştirilen bir yöntem olarak görülebileceği, bu durumda, veri sorumlusunun anılan kişisel veriler için Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması”  veri işleme şartına dayanacağı değerlendirildiğinden hizmetin açık rıza şartına bağlanmasından söz edilemeyeceği, bununla birlikte ihbara konu olayda söz konusu uygulamanın kullanımı için sunulan aydınlatma metninde aynı zamanda kişisel verilerin işlenmesi için açık rıza alındığı, dolayısıyla veri sorumlusunun savunmasında açık rıza ve aydınlatma kavramlarını iç içe geçmiş belirsiz bir biçimde kullandığının görüldüğü, bu noktada söz konusu kişisel veri işleme faaliyetinin hukuki sebebinin açık bir şekilde ifade edilmesinin veri sorumlusunun yükümlülüğü olduğunun altının çizilmesi gerektiği, 
  • Ayrıca söz konusu kişisel veri işleme faaliyeti, Kanunda yer alan açık rıza dışındaki şartlardan birine dayanıyorsa, bu durumda ilgili kişiden açık rıza alınmasına gerek bulunmadığı ve veri işleme faaliyetinin, açık rıza dışında bir dayanakla yürütülmesi mümkün iken açık rızaya dayandırılmasının, aldatıcı ve hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olacağı ve bu durumun ise Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen “hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma” ilkesine aykırılık teşkil ettiği

değerlendirmelerinden hareketle,

  • Kanunun 5 inci maddesinde yer alan diğer işleme şartları mevcut iken ilgili kişilerin açık rızasının alınmasının Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan “hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma” ilkesine aykırı olduğu dikkate alındığında Kanunun 12 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan yükümlülüklerini yerine getirmeyen veri sorumlusu hakkında, Kanunun 18 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca söz konusu uygulamanın ihbar eden dışında pek çok kişi üzerinde olumsuz etki doğurabileceği, veri sorumlusunun sunduğu hizmet bakımından geniş bir müşteri kitlesi bulunduğu, Şirketin kusuru, ekonomik durumu ve haksızlık içeriği gibi hususlar da göz önünde bulundurularak 250.000 TL idari para cezası uygulanmasına,
  • Açık rıza alınması ile ilgili kişiye aydınlatma yapılması tek bir onaya bağlandığından açık rıza ve aydınlatma metinlerinin ayrı ayrı düzenlenmesi ve sonucundan Kurula bilgi verilmesi hususunda veri sorumlusunun talimatlandırılmasına,
  • Aydınlatma metninde muğlak ifadelere yer verildiği dikkate alındığında veri sorumlusunun aydınlatma yükümlülüğünü Kanun ve Aydınlatma Yükümlülüğünün Yerine Getirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ hükümleri ile uyumlu olacak şekilde düzenlenmesi ve sonucundan Kurula bilgi verilmesi hususunda talimatlandırılmasına

karar verilmiştir.