Kamu-BİB'23 ve BİMY’27 Bütünleşik Etkinliği Gerçekleştirildi

Kamu-BİB'23 ve BİMY’27 Bütünleşik Etkinliği Gerçekleştirildi

Kamu-BİB’23 ve BİMY’27 Bütünleşik Etkinliği kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile alanlarında uzman kişilerin katılımıyla 23-24 Ekim 2020 tarihlerinde BTK Ana Konferans Salonu‘nda fiziksel ve sanal katılım olarak gerçekleştirildi.

Etkinliğe Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha KOÇ, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih SAYAN, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah KARAGÖZOĞLU ve Kurum Başkanımız Prof. Dr. Faruk BİLİR konuşmacı olarak katıldılar.

Etkinlik bu yıl ''Yeni Normalde Dijital Dönüşümün Farkı'' temasıyla düzenlendi.

Konuşmasına etkinliğin düzenleyicisi olan Türkiye Bilişim Derneği'ne teşekkür ederek başlayan Kurum Başkanımız Prof. Dr. Faruk BİLİR, teknolojiyi insani değerler çerçevesinde insan hayatına adapte edebilmenin önemli olduğunu belirterek, bireyin hayatına hakim olmasının kişisel verileri üzerinde kontrol ve denetim hakkına sahip olmasıyla mümkün olduğunu ifade etti.

BİLİR konuşmasında, algoritmaların insan hayatına olan etkisinin arttığını; kişisel verilerin, bireylerin ve toplumların hayatını ciddi bir biçimde etkileyebildiğinin farkına varıldığını ve bu neticede kişisel verilerin korunması ihtiyacının ortaya çıktığını dile getirdi.

Kişisel verilerin korunmasının temel bir insan hakkı olduğu bilinciyle, insan haklarını koruma mekanizmalarından biri olarak Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun kurulmasının ve 6698 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinin, ülkemizin bu konuya verdiği önemin ispatı niteliğinde olduğuna dikkat çeken BİLİR, Kanunun teknolojiden faydalanılmasını engellemediğinin ve veri temelli ekonomiyi kısıtlamadığının altını çizdi.

BİLİR, sözlerine şöyle devam etti:

‘‘Kişisel Verilerin Korunması Kanunu; yasaklayıcı değil, düzenleyici bir Kanundur. Bir yandan temel hak ve özgürlüklerin korunmasını, diğer yandan ise veri işlemenin disiplin ve düzen altına alınmasını amaçlamaktadır. Bundan ötürü Kanun ve ikincil mevzuatı; kişisel verilerin hiçbir şekilde işlenmemesi, kullanılmaması veya aktarılmaması olarak algılanmamalıdır.

Kişisel verilerin işlenmesinin insana sağladığı birtakım kolaylıklar da bulunmaktadır. Örneğin yapay zeka, büyük veri, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik ve makine öğrenmesi gibi kavramları sadece konuşmuyoruz, aynı zamanda hayatımızın akışı içerisinde yaşıyoruz ve bu tür teknolojilerden istifade ediyoruz. Bu çerçevede veriye dayalı yönetim, veriye dayalı eğitim, veriye dayalı pazarlama, veriye dayalı karar alma gibi mekanizmaların artık bir parçası olduğumuz dijital evrenin gerçekliği olduğu inkar edilemez.

Burada esas olan, söz konusu süreçler hayata geçirilirken insanı merkeze alan, insan odaklı bir yaklaşımın gösterilmesidir.’’

BİLİR, konuşmasını şöyle tamamladı:

‘‘Ülkemiz, bugün birçok alanda olduğu gibi kişisel verilerin korunması alanında da uluslararası arenada tanınan ve küresel ölçekte yapılan çalışmalara katkı sunabilme yeteneğine sahip bir ülke konumundadır.

Elbette ki; kişisel verilerin korunması, hukuki ve teknik boyutları olan ve güncellik gerektiren uzun soluklu bir yolculuktur.

Bu yolculuğu sürdürülebilir kılmak, temellerini attığımız veri koruma kültürünü ülke çapında yaygınlaştırmak ve veri koruma bilincini zihinlere yerleştirmek amacıyla çalışmalarımızı aralıksız devam ettiriyor, tüm paydaşlarımızla mevcut iş birliğimizi daha ileri seviyelere çıkarmayı hedefliyoruz.

Etkinliğin sloganı olarak belirlenen ''DİJİTALLEŞME SÜRECİNDE OLAN TÜRKİYE İÇİN, KAMU VE TÜM SEKTÖRLERDE DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRELİM'' mesajından yola çıkarak; Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun her zaman olduğu gibi bundan sonra da, görev alanına giren her konuda gereken desteği vermeye hazır olduğunu bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Bu düşüncelerle düzenlenen etkinliğin, güzel Ülkemize hayırlı ve faydalı olmasını temenni ediyor, bütün katılımcılara içtenlikle teşekkür ediyorum.’’